23 Ocak 2008 Çarşamba

Korkuyorum

Yağmuru seviyorum diyorsun,
yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun.
Güneşi seviyorum diyorsun,
güneş açınca gölgeye kaçıyorsun.
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun.
İşte,bunun için korkuyorum;
Beni de sevdiğini söylüyorsun...

Kervan

Aç da, kirpik denen tül perdeleri,
Şenlensin, gönlümün göz zedeleri,
Seni kokladığım ilk günden beri,
Güllerin havası mis gelir, bana.

Şikâyeti olmaz, gönlümün dardan,
Özlem, hüzün yüklü, kör tuzaklardan.
Gecenin bir vakti çok uzaklardan,
Sevgi fısıldayan ses gelir, bana.

Gerçek bir sevgide bulunmaz, hile,
Sevda kervanının yüküdür, çile.
Olmadığın bayram günleri bile,
Cenaze evinde yas gelir, bana...

Kaderimsin

sen kader nedir bilirmisin
sen benim kaderimsin
kaderi allah yaratmış
sen silemezsin

bana öyle bakma ne olursun
bu kadar kalpsiz olamazsın
şu canımı sen mi verdin
bir bakışta alacaksın

bu can senin oyuncağın
biraz daha oynarsan ellerinde kalacağım
canın sağolsun kaderim
ellerinde ölümü seve seve kabul ederim...

İlk Defa

Biliyorum ki okuyacaksın yine bu şiirimi
Biliyorum ki yine kendinden bir şeyler arayacaksın
Her mısrada kendini bulmaya çalışacaksın
Bu sefer aldanıyorsun aşkım
Bu şiir sen olmayan duygularla yazılıyor
Sensizliği koyuyorum bu şiire
İlk defa seni anlatmıyorum, seni anmıyorum
Sensizliği kabullenip
Devam ediyorum hayatıma
Bence yorulma artık boşuna
Arama kendini
Ne benim satırlarımda
Ne de kaybolan ruhumda...

Hikayemiz

Bir güneşti gördüğüm dağlar ardında
Uzanıp gittiğim yollar ateşti sanki
Tuttuğum ellerde dostluk saklı bağrımda
Yürüyüp gittiğim yollar ateşti sanki
Bir volkandı içimizde coşan nehirler
Coştukça umutlar hep taşardı sanki

Ne oldu bize güneşe neden doğmuyor
Uzun uzak gecelerde sabah olmuyor

İşte bizim hikayemiz hep böyle gider
Umutlar hep gecelerde yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Aydınlıklar karanlıkta yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Umutlar hep gecelerde yol olur gider...

Hayran

Som sevgiyi süzdüğün gözlerine hayranım
Hayranım dudağında şimşek çakan gülüşe.
Gülüşe adak gerek, fedâ olsun bu canım
Canım senin, ne olur, bitmez sevgiyle döşe!

Döşe, alev de olsa, kül olayım sevdânla
Sevdânla yok olmaya tiryâkiyim ezelden
Ezelden ruhumuzdur aşka susayan, anla
Anla, sensiz farksızım savrulan bir gazelden.

Gazelden inlemeler, çığlıklar ve gözyaşı
Gözyaşı, yansıması, tutuştuğum hasretin!
Hasretin, yüreğimle ayrılığın savaşı
Savaşı kaybetmesi, köleliği, gurbetin.

Gurbetin esiriyim, sılaya uzak diyar
Diyar diyar sürgüne gönderme zor sensizlik!
Sensizlik kâbus gibi hayallerimi kıyar
Kıyar kıymaz ebedi yurdum olur sessizlik!

Sessizlik ve sensizlik fark etmez benim için
İçin rahat ederse yap geleni elinden
Elinden yaşayayım en güzelini linçin
Linçin ile dağılmak azad olmak çölünden.

Çölünden çıkmak değil, orda kalmak merâmım
Merâmım ebede dek bende olmak gözüne
Yüzüne bir bakınca dağılır derdim, gamım
Gamım sensiz kalmaktır, esirin et yüzüne.

Yüzüne her bakışım derunimi donatsın
Donatsın oya gibi aşk kokan o bakışlar
O bakışlar baktıkça yüreğimi kanatsın
Kanatsın, sana gelmek arzusuyla can atsın!!!