İngiliz garson Türk müsteriye:
* Çanakkale de çok askerimizi öldürdügünüz için
sizleri pek sevmeyiz, deyince.
bizimkinden gayet soguk kanli su cevabi almis:
* orada ne isiniz vardi?
Lafi uzatanlara ne yapmak lazim diye farabi'ye
sormuslar, söyle demis:
* uzun konusani kisa dinlemeli.
materyalist ögretmen ögrencisine:
* söyle bakalim allah nerede? eger bilirsen bir
portakal verecegim.
ögrenci:
* siz bana o'nun olmadigi yeri gösterin, ben size bir
bahçe dolusu portakal vereyim.
kadiköy camiinde vaaz vermekte olan o. demirci hocaya
* hocam diye sormuslar. at nalini evimizin kapisina
asarsak ugur getirir mi?
demirci hoca :
* zannetmiyorum, diye cevap vermis. o nallardan her
atta dört tane var amma, bütün gün kamçi yiyip duruyorlar&
mevlana, müridlerinden biriyle giderken, birkaç
köpegin sarmas dolas uyuduklarini görür.
müridi: güzel bir kardeslik örnegi der. keske insanlar
da bunlardan ibret alsa.
mevlana, tebessüm ederek karsilik verir.
aralarina bir kemik ativer de gör kardesliklerini&.
amerikalı bir iş adamı,çinliyle alay ederik sormuş;
* mezarlarina koydugunuz pirinçleri ölüleriniz ne
zaman yiyecek?
çinli basini kaldirmadan cevap vermis:
* sizin ölüleriniz koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder