16 Kasım 2007 Cuma

Metallica Biyografi

1981 yılında Los Angeles’da James Hetfield (gitar, vokal) ve Lars Ulrich (davul) tarafından kurulan heavy metal grubu Metallica’nın ilk kadrosunda Ron McGovney (bas gitar) ve Lloyd Grant (gitar) bulunuyordu. İsmini ilk başta ‘Metal Mania’ olarak belirleyen grup, müzikal tarz olarak Black Sabbath, Diamond Head, Motörhead, Saxon, Thin Lizzy ve Judas Priest gibi dönemin metal gruplarından etkilenirken, aynı zamanda Misfits, The Ramones ve Discharge gibi punk gruplarını da kendisine örnek aldı.
İlk kayıt “Hit The Lights”ı 1982 senesinde Metal Blade Records’un yayınladığı derleme albüm “Metal Massacre”a eklemeyi başaran Metallica, aynı dönemde gitarist değişikliğine gitmek amacıyla yerel bir gazeteye ilan verdi. Bu ilana o zamanlar ‘Panic’ adlı grupta çalan Dave Mustaine cevap verdi ve denemelerin ardından Mustaine gruba katıldı. Aynı sene basçı McGovney’in garajında bir demo kaydeden grup, bu demoyu “Ron McGovney’s 82 Garage Demo” adı altında çevreye dağıttı. Bu demo içerisinde 7 tane yorum parçasına yer veren topluluk, iki bestesini de demoya ekledi. Bir diğer demo “Power Metal Demo”da aynı sene kaydedilirken, bir kaç ay sonra “No Life ‘Til Leather” adlı demo piyasaya sürüldü ve grubun ismi yavaş yavaş müzik çevresinde duyulmaya başlandı.
1982 senesinin sonuna doğru “Metal Up Your Ass” adlı konser demosunu yayınlayan Metallica, 1983 senesinde kadro değişikliğine gitti. Basçı Ron McGovney gruptan ayrılırken, ‘Trauma’ basçısı Cliff Burton kadroya eklendi. Burton’ın San Francisco’da olması sebebiyle buraya geçen grup, bu kadroyla aynı sene “Megaforce Demo” adlı demoyu hazırladı ve Metallica artık dönemin ‘Bay Area Thrash Metal’ grupları arasında sayılıyordu. New York’a geçen ve Megaforce Records ile anlaşma imzalayan topluluk, anlaşmadan kısa bir süre sonra yine kadro değişikliğine gitti. Alkol ve uyuşturucu problemleri yaşayan Mustaine, Ulrich ve Hetfield tarafından kadrodan çıkartılırken, ‘Exodus’ grubunun gitaristi Kirk Hammett grubun yeni gitaristi oldu.
1983 senesinde “Kill’Em All” adlı ilk albümünü piyasaya süren Metallica, bu albümle oldukça sert ve hızlı bir sounda bürünüyordu. Özellikle albümdeki “Seek & Destroy”, “Jump In The Fire” ve “The Four Horsemen” ile dikkat çeken grup, “Anesthesia (Pulling Teeth)” parçasındaki Burton’un bas solosuyla da müzikseverleri etkilemeyi başardı. Albümün sözlerinde dünyada süre gelen baskılara tepki gösteren topluluk, bu albümle dönemin klasiklerinden birine imza atıyordu.
1984 senesinde “Ride The Lightning” adlı 2. albümünü piyasaya süren Metallica, bu albümde bir önceki albüm gibi yine sert ve hızlı parçalara yer verdi. Aynı zamanda “Fade to Black” ve “The Call of Ktulu” gibi temposu düşük parçaları da albüme ekleyen grup, “Creeping Death” ve “For Whom The Bell Tolls” gibi parçalarla da döneme damgasını vuruyordu. Bu albümle hayran kitlesini genişleten topluluk, albüm sonrasında plak şirketlerinin dikkatini çekti ve Elektra Records ile anlaşmaya vardı.
1986 senesinde “Master Of Puppets” adlı 3. albümünü yayınlayan Metallica, bu albümle gerçek çıkışını yakaladı. Özellikle albümde yer alan “Master Of Puppets” ve “Welcome Home (Sanitarium)” ile dikkat çeken grup, bu albümle Amerika listelerine girdi ve 29 numara oldu. Tüm zamanların en iyi heavy metal albümlerinden birisi olarak kabul edilen “Master Of Puppets” sonrası grup, Cliff Burton’ın aynı sene İsveç’de bir otobüs kazası sonrası ölmesiyle sarsıldı. Burton’ın ölümüyle yeni basçı arayışına geçen topluluk, ilk denemelerden sonra ‘Flotsam And Jetsam’ basçısı Jason Newsteed’i kadrosuna ekledi.
1987 senesinde “The $5.98 EP: Garage Days Re-Revisited” adlı EP’yi piyasaya süren Metallica, bu EP ile yeni basçı Jason Newsteed’i hayranlara tanıttı. Altı gün içerisinde kaydedilen EP’de Diamond Head, Holocaust, Killing Joke, Budgie ve The Misfits’e ait beş tane şarkıyı baştan yorumlayan grup, 1988 senesinde 4. stüdyo albümünü yayınladı.
1988 senesinde piyasaya sürülen “...And Justice For All” ile politik ve sosyal konulara dikkat çeken Metallica, sound olarak ise bir önceki albümlerindeki ‘thrash metal’in özelliklerini bu albüme de yansıttı. Uzun süreli parçaların yer aldığı albüm, özellikle davul ve gitar riffleriyle beğeni toplarken, bas soundu çoğu eleştirmence beğenilmedi. Bunun sebebi Newsteed’in grupta yeni olması ve bas bölümlerinin istenildiği gibi hazırlanamaması olarak açıklandı. Amerika listelerinde 6, İngiltere listelerinde 4 numara olan albümden iki tane single yayınlandı; “One” ve “Harvester Of Sorrow”. “One” parçasına çekilen video kliple MTV’de sıkça ekrana gelmeye başlayan grup, 1989 senesinde Grammy’lere “En İyi Hard Rock/Metal Performansı” dalında aday olarak gösterildi. Albüm sonrası çıktığı “Damaged Justice” turnesini 1989 senesinde bitiren topluluk, 1990 senesinde ise Grammy’lerden “En İyi Metal Performansı” ödülünü “One” şarkısıyla kazandı.
1991 senesine gelindiğinde kendi isimleriyle aynı ismi taşıyan 5. stüdyo albümünü yayınlayan Metallica, bu albümle artık tüm Dünya’da tanınan bir grup haline geldi. “The Black Album” olarak da kabul edilen albüm, Amerika listelerinde 1 numara olurken, şu ana kadar sadece Amerika’da 14 milyon kopya satarak gruba 14 kez platin plak kazandırdı. Prodüksiyonu Bob Rock tarafından yapılan albümle sound olarak yeni bir yola giren grup, albümde yer alan “Nothing Else Matters” ve “The Unforgiven” gibi balladlarla kendi hayranlarının yanısıra geniş kitlelere ulaştı. Albümden yayınlanan ilk single “Enter Sandman”a çekilen video kliple müzikal tarzını belirten grup, albümden ayrıca “The Unforgiven”, “Nothing Else Matters”, “Wherever I May Roam” ve “Sad But True” single olarak yayınladı.
1991 senesinde Queen klasiği “Stone Cold Crazy”nin baştan yorumu ile Grammy’lerden “En İyi Metal Performansı” ödülüne layık görülen Metallica, ertesi sene “Metallica” albümüyle ödüllerden “En İyi Vokal Metal Performansı” ödülüyle geri döndü. Sonraki üç yıl boyunca ‘Wherever We May Roam Tour’ ve ‘Nowhere Else To Roam Tour’ tunesine çıkan grup, bu turneleri 1993 senesinde yayınlanan “Live Shit: Binge & Purge” adlı box setle hayranlara ulaştırdı.
1994 senesinde Woodstock’da sahne alan Metallica, bu konser sonrası yeni albüm için stüdyoya kapandı. 1995 senesinde kayıtlara ara vererek Slayer, Skid Row, Slash’s Snakepit, Therapy? ve Corrosion of Conformity ile ‘Escape From the Studio’ adlı turneye çıkan grup, 1996 senesinde yaklaşık 30 parça hazırladı ve bu parçalardan seçilen şarkıların bir kısmı 6. stüdyo albümü “Load”un piyasaya sürülmesini sağladı.
“Load” ile birlikte birçok müzik eleştirmenince Metallica’nın artık eskisi gibi olmadığı belirtilirken, bu albümle birlikte grup çoğu fanını da kaybetti. Sound olarak thrash metal soundundan uzaklaşan grup, albümle birlikte imaj değişikliğine de gitti. Saçlarını kesen grup üyeleri, aynı zamanda grubun logosuyla da grubun imajını farklılaştırdı. Sanki yeniden bir doğuş olarak görülen albüm, Amerika listelerinde grubu bir kez daha zirveye yerleştirdi. Sound olarak blues tonlarına dayanan albüm, liriksel olarak ise daha kişisel sözleri barındırıyordu. Albümden çıkan ilk single “Until It Sleeps” ile Amerika listelerinde 10 numara olan Metallica, parçaya çekilen video klip ile de beğeni topladı. Albümden ayrıca “Ain’t My Bitch”, “Mama Said”, “King Nothing”, “Hero Of the Day” ve “Bleeding Me”i single olarak yayınlayan grup, 1997 senesinde geriye kalan parçaları bir araya getirerek “Reload” adlı 7. stüdyo albümünü piyasaya sürdü.
“Reload” ile “Load”daki tarzını ve stilini devam ettiren Metallica, bu albümle de Amerika listelerinde zirvedeydi. Albümden yayınlanan ilk single “Memory Remains” ile Amerika listelerinde 28 numara olan grup, bu parçada Marianne Faithfull’u konuk müzisyen olarak parçaya davet etti. Albümde “Metallica” albümünde yer alan “The Unforgiven”ın devamı niteliğinde “The Unforgiven II” adlı parçayı da bulunduran topluluk, albümden bu parçayla birlikte “Fuel” ve “Better Than You”yu single olarak piyasaya sürdü.
1998 senesinde “Garage Inc.” adlı çift CD’lik albümü yayınlayan Metallica, bu albümde şu ana konserlerde yorumladıkları ve saygı duydukları grupların parçalarını baştan yorumladı. Albümün ikinci tarafında 1987 senesinde yayınlanan “The $5.98 EP: Garage Days Re-Revisited”deki parçaları da ekleyen grup, bu albümle Amerika listelerinde 2 numara oldu ve albümden üç tane single piyasaya sürüldü; “Turn The Page”, “Whiskey In The Jar” ve “Die, Die My Darling”. 1999 senesinde Grammy’lerden “Reload” albümünde yer alan “Better Than You” ile “En İyi Metal Performansı” ödülüne layık görülen topluluk, 2000 senesinde ise “Garage Inc.” albümünde yer alan “Whiskey In The Jar” ile “En İyi Hard Rock Performansı” ödülünü kazandı.
7 Mart 1999 tarihinde San Francisco’daki ‘Walk Of Fame’e eklenen Metallica, bir ay sonra Michael Kamen yönetimindeki San Francisco Senfoni Orkestrası’yla iki tane performans gerçekleştirdi. Bu performanslarda “No Leaf Clover” ve “Minus Human” adlı iki tane de yeni parça çalan grup, bu konseri aynı sene “S&M” adı altında albüm olarak yayınladı. Amerika listelerinde 2 numara olan albüm, aynı zamanda DVD olarak da piyasaya sürüldü.
2000 senesinde internet paylaşım programı Napster’ı parçalarını izinsiz dağıtılmasından dolayı dava eden Metallica, bu olayla birlikte birçok müzikseverin tepkisini topladı. Müzikal felsefeleri ile birçok müzikseveri kendisine bağlayan grup, bu dava ile birlikte eleştirilerin temel hedefi oldu. Bunlar sürerken grup 2001 senesinde yeniden stüdyoya geçme kararı aldı. Ancak stüdyo öncesi Jason Newsteed, gruba yeterince ilgi göstermediği için gruptan atılırken, diğer yandan James Hetfield alkol bağımlılığı yüzünden rehabilitasyon merkezine yattı. Tarihinde ilk kez bu kadar ciddi bir dağılma durumu yaşayan topluluk, ne var ki Hetfield’in kendisini çabuk toparlamasıyla birlikte kendisine geldi.
2001 senesinde “S&M” albümündeki “The Call Of Ktulu” parçasıyla Grammy’lerden “En İyi Enstrümental Rock Performansı” ödülüne layık görülen Metallica, aynı zamanda üç kişi olarak bestelerini yazmaya devam etti ve bas partisyonlarında grup, prodüktör Bob Rock’dan destek aldı. Albümün kayıtları devam ederken bunu belgeselleştirmek isteyen Metallica, “Some Kind Of Monster” adlı belgeselle kayıt aşamasında yaşananları hayranlara ulaştırma kararı aldı. Bu arada basçı arayışlarına devam eden üçlü, 2003 senesinde Suicidal Tendencies ve Ozzy Osbourne basçısı Robert Trujillo’yu kadrosuna ekledi.
Haziran 2003’de “St. Anger” adlı 9. stüdyo albümünü yayınlayan Metallica, albümün çıkışıyla birlikte Amerika listelerinde zirveye yerleşti. Kayıtları kiralanan bir garajda yapılan albüm, sound olarak grubun tüm agresifliğini lanse ediyordu. Gerek gitar riffleriyle olsun gerek davul tonlarıyla olsun eski albümlerden tamamen farklı bir stile sahip olan “St. Anger”, grubu müzikal çağa uygun düşürüyordu. Albümden “St. Anger”, “Frantic”, “The Unnamed Feeling” ve “Some Kind Of Monster” single olarak yayınlanırken, albüm grubun şu ana kadar en az satan albümü oldu.
“St. Anger” albümü sonrası ‘Summer Sanitarium Tour 2003’ ve ‘Madly In Anger With The World Tour’ adlı turnelere çıkan Metallica, bu turnede zaman zaman son albümden hiç bir parçaya yer vermedi. 2004 senesinde biten turnenin ardından “Some Kind Of Monster” adlı EP’yi piyasaya süren grup, bu EP ile birlikte “St. Anger” kayıtları döneminde kaydedilen EP ile aynı ismi taşıyan belgeseli hayranlara ulaştırdı. Aynı sene grup, Grammy’lerden “St. Anger” ile “En İyi Metal Performansı” ödülüne layık görüldü.
2005 senesini aileleriyle ve arkadaşlarıyla geçiren Metallica üyeleri, Şubat 2006’da resmi internet sitesinden yapılan açıklamayla yayınlanacak yeni albümde prodüktör Bob Rock ile çalışmayacaklarını ve Rage Against The Machine, Red Hot Chili Peppers, Slayer, Slipknot ve AC/DC gibi gruplarla çalışmış olan Rick Rubin’in grubun yeni prodüktörü olacağını açıkladılar. Aralık 2006’da “The Videos 1989 – 2004” adlı DVD’yi yayınlayan grup, bu DVD içerisine grubun bütün video kliplerini hayranlara ulaştırdı.
2007 Şubat’da yapılan açıklamayla Metallica’nın 2008'de yayınlanacak yeni albümün prodüksiyonunun tamamlandığı belirtilirken, kayıtlara Mart ayında başlandığı ifade edildi. Dünya’nın en önemli heavy metal gruplarından biri olarak kabul edilen Metallica, yıllardır süren müzik kariyerini hala devam ettiriyor ve yeni albümü de sayısız müziksever tarafından merakla bekleniyor.

Hiç yorum yok: