23 Ocak 2008 Çarşamba

Hayran

Som sevgiyi süzdüğün gözlerine hayranım
Hayranım dudağında şimşek çakan gülüşe.
Gülüşe adak gerek, fedâ olsun bu canım
Canım senin, ne olur, bitmez sevgiyle döşe!

Döşe, alev de olsa, kül olayım sevdânla
Sevdânla yok olmaya tiryâkiyim ezelden
Ezelden ruhumuzdur aşka susayan, anla
Anla, sensiz farksızım savrulan bir gazelden.

Gazelden inlemeler, çığlıklar ve gözyaşı
Gözyaşı, yansıması, tutuştuğum hasretin!
Hasretin, yüreğimle ayrılığın savaşı
Savaşı kaybetmesi, köleliği, gurbetin.

Gurbetin esiriyim, sılaya uzak diyar
Diyar diyar sürgüne gönderme zor sensizlik!
Sensizlik kâbus gibi hayallerimi kıyar
Kıyar kıymaz ebedi yurdum olur sessizlik!

Sessizlik ve sensizlik fark etmez benim için
İçin rahat ederse yap geleni elinden
Elinden yaşayayım en güzelini linçin
Linçin ile dağılmak azad olmak çölünden.

Çölünden çıkmak değil, orda kalmak merâmım
Merâmım ebede dek bende olmak gözüne
Yüzüne bir bakınca dağılır derdim, gamım
Gamım sensiz kalmaktır, esirin et yüzüne.

Yüzüne her bakışım derunimi donatsın
Donatsın oya gibi aşk kokan o bakışlar
O bakışlar baktıkça yüreğimi kanatsın
Kanatsın, sana gelmek arzusuyla can atsın!!!

Hiç yorum yok: