23 Ocak 2008 Çarşamba

Değmez Biri

Yazık…dökme gözyaşını
Değmeyecek biri için.
Eğilme, aşka başını
Eğmeyecek biri için!

Sevgin bayatlamış azık
Harcanma canına yazık
Kurak kaldın yorgun, ezik
Yağmayacak biri için!

Gözyaşlarını sakladın
Canına kahrı yükledin
Hayalde düşte bekledin
Gelmeyecek biri için!

Yaşantın acıklı öykü
Tutmadı gözlerin uyku
Bekledin ömrünce ufku
Doğmayacak biri için!

Canı gizli aşka yaktın
Alev oldun yangın aktın
Kalbini rehin bıraktın
Sığmayacak biri için...

Canıma

Biliyor musun bugün yağmur yağmıyor
Elerime düşen sadece güneş
Biliyor musun bugün ateş yakmıyor
Yüreğime düşen sadece sen

Duyuyor musun bir şarkı yükseliyor
Kız kulesinin kanatlarından
Masmavi gökyüzü ona eşlik ediyor
Gülümseyen karbeyaz bulutlardan

Açılmış yürekler bugün, sonuna kadar
Rengarenk çiçekler, dans eden martılar
Kulağımda hala, aşkımızı yazan, o mesut şarkılar
Duysun cümle alem bundan böyle
Seni benden alamaz artık, zamansız karanlıklar
Yazılsın iki cümle kadere, göğe, yere
Canım, ben seni çok seviyorum diye...

Birisi

Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimiz de doğru şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda...

Beyaz Kuşlar

Beyaz kuşlar var havada
Barış dolu ama çaresiz
Akım yaratan çırpınışları
Bulutların üzerinde umutları

Diz çökmüş tetiklere analar
Yıkılmış evlerin duvarı
Koynunda dalı,karnında balı
Geceye doymuyor korkuları

Hızla ilerleyen mermiler
Küçük yürekleri de deler
Beyaz bezlere sarılmış vah!
Nasılda meleklere gülümser...

Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından...

Bebeğim

Sen bana küsebilir misin bebeğim
Hasta olursun göremediğin anlarda
Eririm gözlerinde yanar yüreğim
Bakışlarını kaçırsan da yakalanırsın gizli bakışlarında

Nasıl ertelersin göz yaşlarını gözümden
Kanaryalar kanatırken yaramı bestelerinde
Sen ki cansın canansın biricik özümden
Baharısın ömrümün içine düşen esintilerinde

Haydi koş kollarıma boşluğumdaki can
Yasla başını omuzum özleminle yanar
Damladın yüreğime minik bir odayken oldun han
Kalk kırdığın bu kalbi gülümseyerek onar

Haydi bebeğim biricik sevdam
Sevdaları bölüp dağıttım alemin dört bir yanına
Sensiz boşluktayım seninle doğmuştu rüveydam
Her an yanındayım erteledim ayrılığı ölüm anına...